26,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
13 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

On altinci yüzyilin son ceyreginden itibaren alinan yenilgiler, kaybedilen topraklar, basta Osmanli Imparatorlugu olmak üzere, Müslüman ülkelerin aydinlarini Bati karsisinda icine düstükleri gücsüzlükten kurtulmaya yönelik arayislara sevk eder. Bu cercevede gelistirilen muhtelif tezlerin önde geleni, sorunun bizzat Islam dininin vazettigi temel degerler ile Peygamber ve sahabelerin uygulamalarindan kaynaklandigi seklindedir. Buna göre, Islam dünyasinin Batili devletlere yenik düsmesinin baslica nedeni, kapitalizmin gelismesi icin gerekli olan risk üstlenebilen isadami tipolojisini üretebilecek…mehr

Produktbeschreibung
On altinci yüzyilin son ceyreginden itibaren alinan yenilgiler, kaybedilen topraklar, basta Osmanli Imparatorlugu olmak üzere, Müslüman ülkelerin aydinlarini Bati karsisinda icine düstükleri gücsüzlükten kurtulmaya yönelik arayislara sevk eder. Bu cercevede gelistirilen muhtelif tezlerin önde geleni, sorunun bizzat Islam dininin vazettigi temel degerler ile Peygamber ve sahabelerin uygulamalarindan kaynaklandigi seklindedir. Buna göre, Islam dünyasinin Batili devletlere yenik düsmesinin baslica nedeni, kapitalizmin gelismesi icin gerekli olan risk üstlenebilen isadami tipolojisini üretebilecek kültürel altyapinin gelismemis olmasidir. Ernest Renan ve Lord Cromer gibi ilk dönem oryantalistlere ve Batililastirmaci aydinlara göre, bilim, felsefe ve teknolojide geri kalmisliginin baslica nedeni, Islam dininin özgür arastirmaya karsi ve engelleyici olmasidir. Bu söylem, Müslümanlarin basindan itibaren bilime ve felsefeye karsi düsmanca bir tavir sergilemis olduklarini iddia eder. Oryantalist degerlendirmelere cevaben Cemaleddin Afganiden, Namik Kemale kadar cok sayida Müslüman entelektüel tarafindan kaleme alinan apoloji tarzindaki müdafaanameler, projektörlerini dogrudan Islam dini üzerine yöneltirken, Bati zihniyetinin gerceginin aydinlatilmasinda yetersiz kalinmis, rekabeti hakkiyla degerlendirmek yolunda tatminkar sonuclara ulasilamamistir. Buna karsin 1570-1815 yillari arasinda Yahudi-Hiristiyan, Yakin Dogu ve Yunan-Roma geleneklerinin sorgulanmasiyla baslayan entelektüel cikislar, bilginin yeniden tanimlanmasi olarak ifade edilen büyük düsünce devrimiyle sonuclanir. Thomas Hobbesdan Spinozaya, William Shakespeareden Karl Marxa kadar adlarini dünya düsünce tarihine kazimis olan düsünürler, Avro-Amerikan toplumu IS Ücüncü yüzyilda yazan Cyprianin taniyamayacagi bir bicimde degistireceklerdir. Batiya Yön Veren Metinlerin ikinci cildi, ilk sömürgecilik girisimlerinin gözlendigi 1570lerden, kuantum kuraminin babasi 1858 dogumlu Alman fizikci Max Planckin bilimsel otobiyografisine kadar, Bati medeniyetini tanima yolunda yüzlerce yildir entelektüel dagarcigimiza katmayi ihmal ettigimiz metinleri sunmaktadir. Söz konusu bu metinlere asinalik gelistirmenin okurdan özel bir sabir, sebat ve gayret talep edeceklerini teslim etmekle birlikte, Batiya Yön Veren Metinlerin katilinmasi gereken müthis bir serüven oldugu da kuskusuzdur.