16,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Avusturyali yazar Robert Musilin 1880-1942 Niteliksiz Adam baslikli dev romani, günümüzde modernizmin roman alanindaki birkac basyapitindan biri sayilmaktadir. Kafka, Joyce ve Hermann Brochla birlikte yirminci yüzyil romaninin kuruculari arasinda yer alan Musil, 1921 yilindan baslayarak ölünceye kadar Niteliksiz Adam üzerinde hemen her gün calisti. Romanin ilk iki kitabi 1930da, ücüncü kitabi ise 1933te yayimlandi. Tamamlanmadan kalan dördüncü ve son bölümün yayimlanmasi ise ancak aradan neredeyse yirmi yila yakin bir süre gectikten sonra gerceklesebildi. Niteliksiz Adam, gercek anlamda bir…mehr

Produktbeschreibung
Avusturyali yazar Robert Musilin 1880-1942 Niteliksiz Adam baslikli dev romani, günümüzde modernizmin roman alanindaki birkac basyapitindan biri sayilmaktadir. Kafka, Joyce ve Hermann Brochla birlikte yirminci yüzyil romaninin kuruculari arasinda yer alan Musil, 1921 yilindan baslayarak ölünceye kadar Niteliksiz Adam üzerinde hemen her gün calisti. Romanin ilk iki kitabi 1930da, ücüncü kitabi ise 1933te yayimlandi. Tamamlanmadan kalan dördüncü ve son bölümün yayimlanmasi ise ancak aradan neredeyse yirmi yila yakin bir süre gectikten sonra gerceklesebildi. Niteliksiz Adam, gercek anlamda bir cag ve gecis dönemi romanidir. Yazar tarafindan Impkralya diye adlandirilan, gercekte 19. yüzyilin sonunda ve 20. yüzyilin basinda artik cöküs sürecine girmis olan Avusturya-Macaristan Imparatorlugunu simgeleyen bir ülkede Musil, modernizm sürecindeki bir toplumun ve bireyin tüm calkantilarini sergilemeyi amaclar. Bu calkantilar, romanin baskisisi, yani niteliksiz adam olan Ulrichin kimligi araciligiyla sergilenir. Ulrich, bir ayagiyla eskide, öteki ayagiyla yenide durmaktadir. Bütün sorun, onun bu gecis konumunun dogal sonucu olan celiskilerin üstesinden gelip gelemeyecegi sorusunda odaklanir. Bu roman üzerine cok önemli bir inceleme kaleme alan Virgil Newmoianuya göre Niteliksiz Adam, dikkatli bir okura yalnizca bir gecis dönemini degil, yakin gelecegi de cok carpici bicimde sergileyen basyapitlardan biridir. Tadimlik Konsilde henüz bir sonuca iliskin en ufak bir isaret bile fark edilmezken, Kont Leinsdorfun sarayinda Paralel-Eylem hararetli ilerlemeler kaydetmekteydi. Gercekte olup bitenlerin ipleri sarayin elindeydi, ve Ulrich de haftada iki defa oraya gidiyordu. Hicbir sey, Ulrichi mevcut derneklerin sayisi kadar sasirtmiyordu. Arazi dernekleri, sularla ilgili dernekler, ölcülü yasama ve icki dernekleri, kisacasi dernekler ve karsi-dernekler basvuruda bulunmaktaydi. Bu dernekler kendi üyelerinin cabalarini desteklerlerken, öteki derneklerin üyelerinin cabalarini örselemekteydiler. Ortada sanki her insan en az bir dernegin üyesiymis izlenimi vardi. Ekselanslari, dedi Ulrich hayretle buna artik öyle alisilageldigi üzere zararsiz dernek tiryakiligi denemez; burada, bizim icat ettigimiz düzen-erkil devlette her insanin ayni zamanda bir haydut cetesinin de üyesi olmasi gibi korkunc bir durum var... Oysa Kont Leinsdorfun derneklere karsi özel bir düskünlügü vardi. Düsünün ki, diye yanit verdi ideologlarin politikalarinin olumlu bir noktaya götürdügü, simdiye kadar hic olmadi; biz, gercek anlamda politika yapmak zorundayiz. Kuzininizin cevresindeki asiri tinsel cabalari neredeyse belli bir tehlike saymaktan kendimi alamadigimi söylemeliyim Ekselanslari bana biraz ipucu verebilirler mi diye rica etti Ulrich. Kont Leinsdorf, Ulriche bakti. Acmak istedigi konunun kendisinden daha genc ve tecrübesiz olan bu insana biraz agir gelip gelmeyecegini düsündü. Ama ardindan kararini verdi. Peki, bakin, diye basladi dikkatle simdi size, genc olmaniz nedeniyle belki henüz bilmediginiz bir sey söyleyecegim; gercek anlamda politika, insanin özellikle asil istedigini yapmamasidir; buna karsilik kücük dileklerini yerine getirerek insanlari kazanabilirsiniz Ulrich, gururu oksanmiscasina gülümseyen Konta hayretle bakmaktaydi. Öyle degil mi, diye sürdürdü aciklamalarini Kont simdi söyledigim, gercek anlamda politikanin düsüncenin gücünden degil, fakat pratik ihtiyaclardan kaynaklanmak zorunda olduguydu. Güzel düsünceleri elbette herkes gerceklestirmek ister, bu kendiliginden anlasilir bir sey. O halde insan, özellikle asil yapmak istedigini yapmamali Bunu, daha önce Kant da söylemisti. Dogru dedi kendisine ders verilen, saskinlikla. Ama yine de insanin bir hedefi olmali, öyle degil mi Bir hedef mi Bismarck, Prusya kralini büyük bir kral olarak görmek istiyordu Buydu onun hedefi. Ama bunun icin Avusturya ve Fransayla savasacagini ve Alman Imparatorlugunu kuracagini baslangicta bilmiyordu. Yani Ekselanslarinin söylemek istedikleri, Avusturyayi büyük ve güclü görmek istememiz, bunun disinda baska bir sey istemememiz gerektigi mi Daha dört yil zamanimiz var. Bu süre icersinde her olabilir. Bir halki ayaga kaldirabilirsiniz, ama daha sonra yürümek o halka düser. Anliyor musunuz beni Ayaga kaldirmak, bunu yapmak zorundayiz Bir halkin ayaklari ise onun yerlesik kurumlaridir, partileridir, dernekleridir ve bunun gibi seylerdir, yoksa sözü edilen seyler degil Ekselanslari Bu, her ne kadar kulaga tam olarak öyle gelmese de, gercek anlamda demokratik bir düsünce Evet, ama belki ayni zamanda da aristokratca bir düsünce, her ne kadar ayni siniftan oldugum kisiler beni anlamiyorlarsa da. Yasli Hennenstein ile büyük toprak sahibi Türckheim, bana bütün bunlarin sonunda ortaya sadece berbat bir durumun cikacagi karsiligini verdiler. O halde adimlarimizi dikkatli atalim. Kücük kücük adimlarla ilerleyelim, bize gelenlere iyi davranin. Bu nedenle Ulrich, sonraki günlerde kimseyi geri cevirmedi.