30,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
15 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Modern Ortadogunun Osmanli sonrasi tarihi yazilirken Kürtler ya diger bölgesel halklardan önemli ölcüde izole edilerek incelenmislerdir ya da Kürt varligi Modern Ortadogunun olusum sürecinde bir teferruat düzeyinde ele alinmistir. Ancak her iki durumda da bölgedeki ulus devletlerin ürettigi hakim paradigmalarin da etkisiyle Kürtlerin siyasal talepleri veya bu talepleri dile getiren olusumlar bölgeyi dizayn eden emperyalist güclerle iliskilendirilerek itibarsizlastirilmis ve kolaylikla gayri-mesru ilan edilmislerdir. Birinci Dünya Savasindan 1932 yilinda sona eren Manda Yönetimine kadar olan…mehr

Produktbeschreibung
Modern Ortadogunun Osmanli sonrasi tarihi yazilirken Kürtler ya diger bölgesel halklardan önemli ölcüde izole edilerek incelenmislerdir ya da Kürt varligi Modern Ortadogunun olusum sürecinde bir teferruat düzeyinde ele alinmistir. Ancak her iki durumda da bölgedeki ulus devletlerin ürettigi hakim paradigmalarin da etkisiyle Kürtlerin siyasal talepleri veya bu talepleri dile getiren olusumlar bölgeyi dizayn eden emperyalist güclerle iliskilendirilerek itibarsizlastirilmis ve kolaylikla gayri-mesru ilan edilmislerdir. Birinci Dünya Savasindan 1932 yilinda sona eren Manda Yönetimine kadar olan dönemi inceleyen bu calisma sadece Kürtlerin modern tarihini ve bu tarihi sürec icerisinde Ingilizlerle olan iliskilerini, basta Türkler ve Araplar olmak üzere bölgenin diger halklarinin tarihi ile de iliskilendirerek ve özellikle Irakin kurulus ve olusum sürecini vurgulayarak inceleyen bir deneme degil, ayni zamanda da yukarida zikredilen paradigmaya yönelik bir meydan okumadir. Rojavanin, Güney Kürdistanin, Kerkükün, Cezirenin, Firatin dogusunun, petrol ve su yataklarinin, Kürtlerin özerklik taleplerinin sadece bölgenin degil, dünyanin da gündemini mesgul ettigi ve dört ülkeyi ilgilendiren Kürt Sorununun özellikle disaridan gelen müdahalelerin de etkisiyle yeniden bir Kürdistan Sorununa evirilmeye basladigi bir dönemde hazirlanan bu calisma, ayni zamanda Kürt toplumunun ve siyasetinin gecmisten gelen zafiyetlerini tahlil etmek icin önemli veriler ve asla göz ardi edilmemesi gereken tarihsel bir deneyim de sunmaktadir. Kuskusuz en ilginc deneyim ise bugün konusulanlarin yüz yil önce de konusulduklarina ve diplomasi masalarinda yillarca tartisildiklarina taniklik etmek olacaktir.