11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
6 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

15. yüzyil seyyahlarindan Ibn Eca et-Türk 1417-1478, Memlk Devletinde hem ordu kadiligi kazaskerlik hem de elcilik vazifesi yapmis Türk kökenli bir tarihci ve seyyahtir. Ibn Eca, 1471 senesinde Sultan Kayitbay döneminde Memlk kumandani Emr Yesbek ed-Devadarin yaninda Dulkadiroglu Sehsuvara karsi yapilan son sefere katilmistir. Bu sefer esnasinda Emr Yesbek tarafindan Sehsuvara Memlk elcisi olarak gönderilmistir. Ardindan Ibn Eca, Akkoyunlu Uzun Hasana Memlk elcisi olarak gönderilmistir. Bu elcilik görevleri esnasinda gördüklerini kaleme alarak Ibn Eca Seyahatnamesi adiyla tercümesi yapilan…mehr

Produktbeschreibung
15. yüzyil seyyahlarindan Ibn Eca et-Türk 1417-1478, Memlk Devletinde hem ordu kadiligi kazaskerlik hem de elcilik vazifesi yapmis Türk kökenli bir tarihci ve seyyahtir. Ibn Eca, 1471 senesinde Sultan Kayitbay döneminde Memlk kumandani Emr Yesbek ed-Devadarin yaninda Dulkadiroglu Sehsuvara karsi yapilan son sefere katilmistir. Bu sefer esnasinda Emr Yesbek tarafindan Sehsuvara Memlk elcisi olarak gönderilmistir. Ardindan Ibn Eca, Akkoyunlu Uzun Hasana Memlk elcisi olarak gönderilmistir. Bu elcilik görevleri esnasinda gördüklerini kaleme alarak Ibn Eca Seyahatnamesi adiyla tercümesi yapilan Kitab f Tarih Yesbek ez-Zahir adli eserini hazirlamistir. Ibn Ecanin yazdigi bu eser; Misir ve Suriyede hakimiyet tesis etmis olan Memlklerin, Maras ve Elbistan ile Cukurova Bölgesinde varlik gösteren Dulkadirogullari Beyliginin, Dogu Anadolu ile Azerbaycan ve Irakta hüküm süren Akkoyunlu Devletinin cograf varligi, siyas ve kültür tarihi hakkinda ana kaynaktir. Ibn Eca Seyahatnamesinin Türk tarihi acisindan önemli bir kaynak oldugu görülmektedir. Eserde Halepten Diyarbakira oradan Ahlata ve Tebrize kadar o dönemde bölgede yer alan sehirlerde Türk nüfusunun yogunlugu göze carpmaktadir. Dolayisiyla Ibn Eca Seyahatnamesi, yaklasik bes yüz elli yil önce Anadolunun Dogu ve Güneydogu Bölgesinde Türk nüfusunun cokluguyla birlikte bölgenin hakimiyetinin Türklerde oldugunu ortaya koymaktadir. Bu durum; Malazgirt Zaferinden itibaren Anadolunun Türklesmesinin mükemmel bir sekilde gerceklesmis oldugu hakikatinin, 15. yüzyilin ikinci yarisinda Dogu ve Güneydogu Anadolu Bölgesinde apacik bicimde görüldügünün ispatidir. Bu yönüyle eser, tarih ve cograf kiymetinin yaninda Anadolunun Türk yurdu oldugunu göstermesi acisindan da ayrica öneme sahiptir.