13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Felsefe tarihi anlatilarinda uzunca bir dönem Fichte ve Hegel arasindaki bir gecis filozofu olarak anilan, buna bagli olarak felsefesi de cogunlukla Fichteninkine benzerligi ya da Hegelinkinden eksikligi üzerinden degerlendirilip yorumlanmis olan Schelling, son yillarda özellikle tüm dünyada iklim krizi ve ekoloji politikalari tartismalarinin yogunluk kazanmasinin yanisira yeni materyalizm ve yeni realizm akimlarinin da kayda deger yanki uyandirmasiyla birlikte dikkatleri üzerine cekmis, kiyaslamaya dayanan okumanin manipüle edici etkisinden arindirilip kendi basina ele alindiginda…mehr

Produktbeschreibung
Felsefe tarihi anlatilarinda uzunca bir dönem Fichte ve Hegel arasindaki bir gecis filozofu olarak anilan, buna bagli olarak felsefesi de cogunlukla Fichteninkine benzerligi ya da Hegelinkinden eksikligi üzerinden degerlendirilip yorumlanmis olan Schelling, son yillarda özellikle tüm dünyada iklim krizi ve ekoloji politikalari tartismalarinin yogunluk kazanmasinin yanisira yeni materyalizm ve yeni realizm akimlarinin da kayda deger yanki uyandirmasiyla birlikte dikkatleri üzerine cekmis, kiyaslamaya dayanan okumanin manipüle edici etkisinden arindirilip kendi basina ele alindiginda felsefesinin cagdas dünya gündemi icin yeni bir düsünsel imkani sakli tuttugu fark edilmistir. Insan ile doga, düsünce ile madde, logos ile mitos, kavram ile sezgi arasindaki iliskileri tekrar gözden gecirmek kacinilmaz bir hal aldiginda, düsünürler kendilerini ister istemez Schelling felsefesinde bulmuslardir. Schellingi bu anlamda caginin önüne tasiyan, Kantla birlikte kemiklesmeye baslamis olan rasyonalizm, kendinin zemini olan akil veya kavramsal düsünmede tamamlanabilecek akil sistemi fikrinde en basindan actigi catlaktir. Iste bilincsizi, sezgiyi ve sanati felsefenin cikmazina anahtar olarak sunan Schellingin, Doga Felsefesinin ardindan kronolojik anlamda ikinci büyük eseri olan 1800 tarihli Transandantal Idealizm Sistemi, benim diyebilmesiyle tam kendini bulmusken, bu kez de dogasindan ayri düsmüs olan benin, sonu sanat deneyimine cikan tamamlanma, kendiyle bir ve bütün olma sürecidir; özbilincin tarihidir.