25,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
13 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Türkiye icin 1991 yili, uluslararasi sistem acisindan 1945 yilina benzer bir kopus, ikinci bir paradigma degi-sikligi noktasidir. 1991 sonrasi dönemde uluslararasi sistemde meydana gelen radikal degisme, bloklarin ortadan kalkmasi ve bölgeselligin giderek önem kazanmasi; teknolojideki ve özellikle de iletisim teknolojisindeki basdöndürücü gelisme ile beslenen, toplumsal yasamin hemen her boyutunda kendisini hissettiren küresellik ve karsi-likli bagimlilik olgularinin yeni döneme damgasini vurmasi gibi gelismeler, tüm diger ülkelerin oldugu gibi Türki-yenin dis politika ortaminda da ciddi…mehr

Produktbeschreibung
Türkiye icin 1991 yili, uluslararasi sistem acisindan 1945 yilina benzer bir kopus, ikinci bir paradigma degi-sikligi noktasidir. 1991 sonrasi dönemde uluslararasi sistemde meydana gelen radikal degisme, bloklarin ortadan kalkmasi ve bölgeselligin giderek önem kazanmasi; teknolojideki ve özellikle de iletisim teknolojisindeki basdöndürücü gelisme ile beslenen, toplumsal yasamin hemen her boyutunda kendisini hissettiren küresellik ve karsi-likli bagimlilik olgularinin yeni döneme damgasini vurmasi gibi gelismeler, tüm diger ülkelerin oldugu gibi Türki-yenin dis politika ortaminda da ciddi degisikliklere neden olmustur ve halen de olmaktadir. Her seyden önce, ülke dis politikasini belirleyen dis dünyaya iliskin degiskenler alisilagelmisin disinda cesit-lenmistir. Yaklasik elli yil, genellikle, ülke dis politikasini NATO-Varsova Pakti ikileminin mercegi ile gören Ankara bu perspektifi terkederek küresel ve bölgesel politikalari bagdastirmak gibi zorlu bir sorunla basbasa kalmistir. Komsu cografyalarda ortaya cikan yeni devletler, yeni yapilanmalar, bazen ülke dis politikasina degerlendirilebilir zenginlik-ler katmakla beraber bazen de celiskilerin, capraz baskilarin kaynagini olusturabilmektedirler. Iste Türkiye böyle bir uluslararasi zeminde bulunmaktadir. Ileriye dönük olarak, Türkiyenin bu gelismelerin disinda kalmasi, kendi icine kapanmasi ihtimali oldukca düsüktür. Dolayisiyla ülke dis politikasinda akilcilik süreklilik gösteren en temel öge, degisim ise ic politikanin cesitli inis cikislarindan cok dis dünyada yukarida belirtilen türdeki gelismelere göre belirlenen bir olgu olmalidir.