12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
6 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Eylülden sonrasi sonbahar. Sonbaharsa hüznün baskenti Asklarin gazeller gibi döküldügü mevsim Ulugölde ayaklarinin altinda ezilen gazellerin hisirtisiyla muhtesem doga yürüyüsü Yasonda -yüzlerce cep telefonuna veya bilgisayara fon olan- muhtesem gün batimi Essiz tablolara esin veren o canim manzaralar Hasimin dizelerinde dile gelen gizli bir dil Tarancinin Ayva sari nar kirmizi sonbahar deyisi Telasa gark olan bitislerin ve baslangiclarin perdesi Yesilin üzerine sarinin, kirmizinin, turuncunun bin bir tonunun katmer katmer giydirilisi Sanki yesilin ilkbahardan kisa uzanan sergüzestte ünlü bir…mehr

Produktbeschreibung
Eylülden sonrasi sonbahar. Sonbaharsa hüznün baskenti Asklarin gazeller gibi döküldügü mevsim Ulugölde ayaklarinin altinda ezilen gazellerin hisirtisiyla muhtesem doga yürüyüsü Yasonda -yüzlerce cep telefonuna veya bilgisayara fon olan- muhtesem gün batimi Essiz tablolara esin veren o canim manzaralar Hasimin dizelerinde dile gelen gizli bir dil Tarancinin Ayva sari nar kirmizi sonbahar deyisi Telasa gark olan bitislerin ve baslangiclarin perdesi Yesilin üzerine sarinin, kirmizinin, turuncunun bin bir tonunun katmer katmer giydirilisi Sanki yesilin ilkbahardan kisa uzanan sergüzestte ünlü bir ressamin fircasindan cikmiscasina boyanmasi, bezenmesi Goncagül Ustaoglu Denizinin dalgasindan mevsimleri okudugunuz ve tasina topragina anilarinizi dokudugunuz bir sehir düsünün. Sehir ki kucagina mevsimleri almis, kimine gurbet kimine sila olmus. Bir sehir düsünün, en cok yakisan elbisesinin giymis nazli bir genc kiz gibi salinan Derler ki Orduda deniz kollari acik bekler ve her mevsimde sehir, insaniyla kucagina yerlesir Karadenizin. Kissa uyur, yazsa dalgalariyla oynar, baharsa askla cosar, sonbaharsa ömrün hüznünü alir eline, tarar. Leyla Yildirim Yapraklarin yavastan terk etmeye basladigi findik dallarina tutunmaya calisan tekleme bir findik cizerim. Bir teklemede tuvalime düser nazli nazli esen yel ile cilvelesen daldan. Ve teklemeye uzanan findik yorgunu, günes yanigi bir el. Basak sepetine yüklenmis, belki de gerceklesmeyecek birkac tane hayal. Umuttur güz, derim bu resimle. Findik veresiye birakilmis mutluluklar vardir. Ayni yastikta bir ömür dilekleri ile kurulacak yuvalarin sicacik davetiyeleri dolanir elden ele. Sokaklara yayilan müzigin karsilama sesini, kina gecelerinin yanik türkülerini cizerim. Mutluluk simdi güz. Turan Aksoy Hoynat Adasinda günes gizliden dogar Beldibinde uzun uzun vedalasir. Isitmaz ama üsütmez de sizi. Ince rüzgari hissedersiniz üzerinizde. Anne yelegi ihtiyactir artik. Hazan sarar her yeri mevsim sonbahardir simdi Duygusal olmak sehre ayak uydurmak zorunluluktur. Kosmak eglenmek degil de dostla bir kahve icmek istersiniz. Sairler ayriligi yakistirir belki ama muhabbettir bana, dosta sarilmaktir iskelede, veda degil hos geldin demektir ruhuma. Yadigar Padar Karakus Suyun ressami Monet resmetmeliydi sonbahari Orduda. Kacirilacak manzara miydi yahu bu Hele de fonda Alpay varsa ve Eylülde gel, diyorsa tatli tatli. Bak su hayale sen Hadi canim.. Hezarfen de arkasina sonbahar rüzgarini alip süzülmeli miydi yoksa Boztepeden Yakisirdi, hem de cok yakisirdi. Yesilden maviye bir martinin özgürlügüyle kanat cirpmak ve bir tüyün hafifligiyle bir suya, bir topraga dokunmak. Yagmurun da mi müzigi vardi bu cografyada Acaba duyar miydi bunu da o sessiz dünyasinda Mozart Damlalar tuslara dokunur da günlerce aglar miydi Kibele mabedinde Özlem Topal Ayaklarim beni dogruca sahile götürüyor. Civil Deresi, sahile dogru kollarini acmis köpük köpük yayilarak akiyor. Onu ihtisamiyla karsilayan Karadeniz, ne kadar hircin da olsa sesini beton binalar kesiyor. Denizin gerdaninda ince dizincik halinde gelen gecen cok; kimi hüzün satiyor, kimi nese Benim hüznüm kimin umurunda. Ben de onlarin arasina katiliyorum. Seyrani Göl