14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Cetin Balanuye, cagdas felsefenin Yeni-Realist egilimlerini cok yakindan taniyan bir düsünür. Bu akimlar üzerine calisarak, Spinozanin zamana boyun egmeyen düsüncesinden cagrisimlar tasiyan yeni bir ontoloji öneriyor. Kitap sizi huzurlu bir düsünme eylemine cagiriyor; öyle ki, bütün felsefe tarihi gözlerinizin önünden geciyor. Graham Harman Balanuye, felsefede yeni bir yol aciyor. Ayni anda hem en kadim hem de en önemli kalabilmeyi basaran bir yol Gercekligin dogasina iliskin tümüyle önyargisiz ve bilgece bir kavrayis. Göz kamastirici bir eser ve büyük bir filozofla karsi karsiyayiz. Maurizio…mehr

Produktbeschreibung
Cetin Balanuye, cagdas felsefenin Yeni-Realist egilimlerini cok yakindan taniyan bir düsünür. Bu akimlar üzerine calisarak, Spinozanin zamana boyun egmeyen düsüncesinden cagrisimlar tasiyan yeni bir ontoloji öneriyor. Kitap sizi huzurlu bir düsünme eylemine cagiriyor; öyle ki, bütün felsefe tarihi gözlerinizin önünden geciyor. Graham Harman Balanuye, felsefede yeni bir yol aciyor. Ayni anda hem en kadim hem de en önemli kalabilmeyi basaran bir yol Gercekligin dogasina iliskin tümüyle önyargisiz ve bilgece bir kavrayis. Göz kamastirici bir eser ve büyük bir filozofla karsi karsiyayiz. Maurizio Ferraris Geometrik yöntemle degil aforizmayla, tanimlar ve aksiyomlarla degil felsefi denemelerle düsünen bir Spinozacinin kitabi bu. Cetin Balanuye güncel felsefedeki ontolojiye dönüs egilimini derinlemesine benimsiyor ve bir yandan bu egilimin önde gelen figürleriyle Harman, Ferraris, De Landa, Bryant, diger yandan Yunan filozoflariyla, Nietzscheyle, Deleuzele diyalog icinde kalarak Spinozaci bir güc ontolojisi öneriyor. Varlik felsefesine ilgi duyanlarin, ne vardir ve biz neye var deriz sorularini indirgemecilige düsmeden ortak bir cercevede irdeleyen bu calismayi büyük bir zevkle okuyacaklarina eminim. Hakan Yücefer Ilk Spinoza kitabi bir serhti, ülkemizde eksikligi duyulan bir boslugu titizlikle doldurmaya yönelik cabanin eseriydi. Ikincisi, Spinozanin sevincinin, kendi yasam serüvenlerimizle onu mukayese ederek kah orada, teoride, kah burada, pratikte ince hassasiyetlerle nasil gösterilebilecegini ortaya koydu. Bu seferki baska degil, baskada devam eden... Etik ve politik olani güc ontolojisinin olanaklariyla düsünmeyi sürdüren Balanuye, bu sefer de heybesine Realizmin cagdas versiyonlariyla flörtünü katti. Beni daha cok ilgilendiren, kattiklariyla baslatabildiginin, ontolojinin cagdas zannedilen, fakat her daim göz ardi edilen, yirminci yüzyilin temel ontolojileriyle iliskisinde bundan sonra nasil tartisilacagidir. Bunun temel felsefi güzergahimiz oldugunu düsünüyorum. Güclü Atesoglu