64,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
32 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Hükümdar, ilahi bir yetkiyle hükmeden kisi olmaktan cikinca, hangi yetkiyle hükmettigi sorgulanmaya baslanmisti. Bu sorgulamalarin odaginda Devletin kendisi de vardi. Gercekte ne oldugu ve Devlet adina hükmettiklerini söyleyenlerin hükmetme mesruiyetlerini nereden aldiklari sorulmaya baslayinca, böyle bir mesruiyetin olmadigini söyleyen birilerinin cikmasi kacinilmaz hale geldi. Zira Devlete, korunmasi sartiyla mesruiyet kazandiran Mülkiyet artik hirsizlik olarak görülüyor ve Insanlar kendi özgürlüklerinin bir kismindan devlet lehine fedakarlikta bulunarak, devlet catisi altinda daha büyük bir…mehr

Produktbeschreibung
Hükümdar, ilahi bir yetkiyle hükmeden kisi olmaktan cikinca, hangi yetkiyle hükmettigi sorgulanmaya baslanmisti. Bu sorgulamalarin odaginda Devletin kendisi de vardi. Gercekte ne oldugu ve Devlet adina hükmettiklerini söyleyenlerin hükmetme mesruiyetlerini nereden aldiklari sorulmaya baslayinca, böyle bir mesruiyetin olmadigini söyleyen birilerinin cikmasi kacinilmaz hale geldi. Zira Devlete, korunmasi sartiyla mesruiyet kazandiran Mülkiyet artik hirsizlik olarak görülüyor ve Insanlar kendi özgürlüklerinin bir kismindan devlet lehine fedakarlikta bulunarak, devlet catisi altinda daha büyük bir özgürlüge sahip olurlar düsturu da reddediliyordu. Proudhonun yaptigi tam olarak buydu. Ona göre Devlet bir kölelestirme aygitiydi, mülkiyeti eline gecirmis olan hirsizlar adina ve onlarla birlikte, vergi veren, askere giden, kanunnamelere, yasalara uymasi istenen, her an ölüme hazir olmasi beklenen insanlari kölelestiren bir kurumdu. Bu anlamda devredilen özgürlükler karsiliginda alinan sey de daha büyük bir özgürlük degil daha agir bir boyunduruk oluyordu.