14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Modernitenin en önemli kurumsal sonucu ulus-devletin ortaya cikisidir. Ulus-devletin hakim siyasi örgütsel yapi olmasi, birbirine paralel giden üc tarihsel sürec üzerinden degerlendirilebilir. Ulus-devletin bir siyasi yapilanma, bir kurumlar bütünü olarak insa süreci, ayni zamanda bir degerler sistemi icinde kendine özgü bir toplumsal sözlesmeye dayali bir ulusun da insasiyla tamamlanir. Ulus ve devlet arasindaki bu karsilikli ve tamamlayici iliski, genel olarak milliyetcilik olarak tanimlanan degerler sistemiyle mesruiyetini ve varlik sebebini bulur. Bu baglamda Türkiye Cumhuriyetinin insasi,…mehr

Produktbeschreibung
Modernitenin en önemli kurumsal sonucu ulus-devletin ortaya cikisidir. Ulus-devletin hakim siyasi örgütsel yapi olmasi, birbirine paralel giden üc tarihsel sürec üzerinden degerlendirilebilir. Ulus-devletin bir siyasi yapilanma, bir kurumlar bütünü olarak insa süreci, ayni zamanda bir degerler sistemi icinde kendine özgü bir toplumsal sözlesmeye dayali bir ulusun da insasiyla tamamlanir. Ulus ve devlet arasindaki bu karsilikli ve tamamlayici iliski, genel olarak milliyetcilik olarak tanimlanan degerler sistemiyle mesruiyetini ve varlik sebebini bulur. Bu baglamda Türkiye Cumhuriyetinin insasi, Türk milletinin ve Türk milliyetciliginin insasiyla beraber gelisir. Bu üclü iliski yalnizca soyut bir takim degerler üzerinden yürümez, bunlarin yani sira bireyin fiziksel varligiyla, bu fiziki varliga yüklenen anlamla da desteklenmis olur. Ulus kurgusu etrafinda izlenen bu gelisim tamamlanmis bir projeden cok, ulus ve devletin beraberligini ve her ikisinin de varlik nedenini döngüsel bir bicimde yenileyen bir sürec olarak degerlendirilebilir.Hasan Coban, bu calismasinda Türk milliyetciligini tarihsel evreleri icinde degerlendirirken ulus-devletin dönüsümünü, Türklügün yeniden ve yeniden tanimlanisini ve Türk milliyetciliginin evrimini de gözler önüne seriyor. En az bu tarihsel analiz kadar önemli olan bir baska katki ise, bu tarihsel evrime yönelik biyopolitik bir müdahalede bulunmasi, Türkiyede milliyetcilik calismalarinda cok fazla yer bulmayan irk ve irkcilik kavramlarini da denklemin icine yerlestirmesidir. Biyopolitika, gerek siyasetin biyolojik temellere yükledigi anlami ortaya koyarak, gerekse devlet politikalarinda bu biyolojik temellerin aracsal kullanimina vurgu yaparak milliyetcilik calismalarina önemli bir analitik acilim saglar. Bu yönüyle Türkiyede milliyetcilik alaninda yapilan calismalara da katki sunar.Aslihan Aykac Yanardag