14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Idealizm ile varolusculuk arasinda nasil bir süreklilik vardir Maddeci materyalizm ile idealizm arasindaki karsitlik varoluscu felsefede kendini nasil gösterir Varolusculuk burjuva felsefesinin bunalimina bir cözüm olarak mi ortaya cikti Varolusculugun fasizm ile olan iliskisi nasil ele alinmali Varoluscu ahlak felsefesinin celiskileri nelerdir Emperyalist asamada idealizm hangi felsefi temellerle kurtarilmaya calisildi Varolusculugun maddeci bilgi kuramina ve diyalektige karsi gösterdigi direnisin burjuva ideolojisi ile baglantisi nedir Marksizm, öznellik ve nesnellik arasindaki iliskiyi…mehr

Produktbeschreibung
Idealizm ile varolusculuk arasinda nasil bir süreklilik vardir Maddeci materyalizm ile idealizm arasindaki karsitlik varoluscu felsefede kendini nasil gösterir Varolusculuk burjuva felsefesinin bunalimina bir cözüm olarak mi ortaya cikti Varolusculugun fasizm ile olan iliskisi nasil ele alinmali Varoluscu ahlak felsefesinin celiskileri nelerdir Emperyalist asamada idealizm hangi felsefi temellerle kurtarilmaya calisildi Varolusculugun maddeci bilgi kuramina ve diyalektige karsi gösterdigi direnisin burjuva ideolojisi ile baglantisi nedir Marksizm, öznellik ve nesnellik arasindaki iliskiyi nasil cözüme kavusturdu ve bunun ne gibi tarihsel etkileri oldu Varolusculugun soyut ve öznel özgürlük anlayisi burjuva felsefesiyle nasil ic ice gecti 20. yüzyilin önemli Marksist düsünürlerinden György Lukcs, Türkcede ilk kez yayinlanan bu yapitinda varolusculugun Marksist bir cözümlemesini gerceklestiriyor, Ikinci Dünya Savasi sonrasinda yükselen varoluscu düsüncenin felsefi ve politik baglamlarini irdeliyor. Diyalektik maddecilik ile varolusculuk arasinda yasanan tartismalari gelip gecici bir parlama olmaktan ziyade köklü ve felsefi gecmisi olan bir karsilasma olarak ele alan yazar, varolusculugun önde gelen temsilcilerinden Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir ve Merleau-Pontyyi derinlemesine inceliyor. Lukcs, bu yazarlarin aralarindaki farklilik ve ortakliklari, Heidegger, Schopenhauer, Nietzsche ve Kierkegaarddan devraldiklari görüsleri, bu felsefenin karsisina Hegelden Marxa uzanan diyalektik maddeciligi koyarak tartisiyor. Lukcsin varolusculuga yönelik temel elestirilerini dile getirdigi bu kitap, okurlari felsefe tarihine, felsefenin güncel politik yansimalarina ve tartismalarin yürütüldügü tarihsel, toplumsal baglama dair düsünmeye davet ediyor.