14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Sosyoloji Siyaset Sosyolojisi Politika Siyaset Diger Ürün Tanitimi Kimlik, özellikle küresellesmenin etkinligini genislettigi 2000li yillarin basindan itibaren siyasetin merkezinde yer alan bir kategori haline gelmistir. Bireye toplumsallasma sürecleri icerisinde kazandirilan normatif unsurlar olarak tanimlayabilecegimiz kimlik kavrami, bir yere, bir objeye ya da bir kolektiviteye aidiyet yarattigi icin ehemmiyet tasimaktadir. Nitekim psikolojik ve fizyolojik anlamda kendini güvende hissetmesi icin herkesin mutlaka bir kimlige sahip olmasi lazimdir. Bu kimlik bir aileye mensubiyeti beraberinde…mehr

Produktbeschreibung
Sosyoloji Siyaset Sosyolojisi Politika Siyaset Diger Ürün Tanitimi Kimlik, özellikle küresellesmenin etkinligini genislettigi 2000li yillarin basindan itibaren siyasetin merkezinde yer alan bir kategori haline gelmistir. Bireye toplumsallasma sürecleri icerisinde kazandirilan normatif unsurlar olarak tanimlayabilecegimiz kimlik kavrami, bir yere, bir objeye ya da bir kolektiviteye aidiyet yarattigi icin ehemmiyet tasimaktadir. Nitekim psikolojik ve fizyolojik anlamda kendini güvende hissetmesi icin herkesin mutlaka bir kimlige sahip olmasi lazimdir. Bu kimlik bir aileye mensubiyeti beraberinde getirebilecegi gibi din, mezheb, irki, ulusal ve etnik bir kolektiviteden de kaynaklanabilir. Kuskusuz herkesin kendi kimligini ögrenme, kendi kimligini sürdürme ve kimlik sahibi olmanin konforunu yasama hakki vardir. Zira kimlik, mesru ve toplumsal bir gerceklik üzerinden tanimlanan bir aidiyet unsurudur. Kimlik, tanimi geregi her ne kadar catismaci ve ötekilik yaratan unsurlari bünyesinde barindirmis olsa da, birlestirici, uzlastirici ve hedef olusturucu islevlere de sahip olan bir parametredir. Ancak burada kimligin istismarini yaratan sey, ulusal ve uluslararasi siyasete kurban edilmesidir ki bu durum, kimlik siyaseti terimiyle ifade edilir. Tüm bu bilgilerin isiginda kimlik siyaseti, insanin salt insan olarak degil de etnik kökeni, dini, mezhebi ve ulusal kökeni üzerinden siyasi analize tabi tutulmasidir. Baska bir ifadeyle siyasetin, insanlarin aidiyetlerine bagli olan sekillenmesi, kimlik siyasetinin bir neticesidir. Bunun en bariz örnegi olarak, Suriyede yasanan ic savasi gösterebiliriz. Bugün biz analistler Suriyedeki insani dram yerine, Ezidler, Marunler, Keldanler, Nusayrler, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Sünnler ve Siler baglaminda siyasi plan, kestirim ve stratejileri konusmak durumunda kalmaktayiz. Bu durum insan merkezli bir dünya kurmayi engellemekle kalmiyor, gerek ulusal ve gerekse uluslararasi arenada yeni catismalarin, yeni bölünmelerin, algi operasyonlarinin, asimetrik mücadelelerin ve vekalet savaslarinin nedeni haline geliyor. Bu bakimdan elinizdeki kitap, kimlik siyasetinin nasil olusturuldugunu, catisma ve krizlerden nasil beslendigini ve bizatihi bu siyaset tarzinin ne tür krizlere yol actigini sosyolojik, toplumsal ve tarih boyutlariyla ele almaktadir. Bu kitabin iddia ettigi tez ve bu tezin en somut örnekleri incelendiginde görülecektir ki, son dönem yasanan ve her gün konustugumuz krizlerin arkasinda da kimlik siyaseti yatmaktadir.