13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Siyasal iktidar degisimiyle birlikte yargi kararlari kisa sürede nasil degisebiliyor Binlerce hakim, siyasal iktidarin günlük politik tavirlari dogrultusunda kisa araliklarla degisen ve birbirini cürüten kararlari nasil verebiliyor Bagimsiz ve tarafsiz oldugu dillerden düsmeyen yarginin kolaylikla manipüle edilebilmesi ne sekilde gerceklesiyor Hakimlerin ve savcilarin iktidarin arzusu dogrultusunda sevk ve idaresi nasil mümkün oluyor Günümüzde Hakimler Savcilar Kurulu, yargi üstündeki mutlak güc pozisyonunu, hakimler üzerindeki otoritesini hangi araclarla tesis ediyor Türkiyedeki yarginin…mehr

Produktbeschreibung
Siyasal iktidar degisimiyle birlikte yargi kararlari kisa sürede nasil degisebiliyor Binlerce hakim, siyasal iktidarin günlük politik tavirlari dogrultusunda kisa araliklarla degisen ve birbirini cürüten kararlari nasil verebiliyor Bagimsiz ve tarafsiz oldugu dillerden düsmeyen yarginin kolaylikla manipüle edilebilmesi ne sekilde gerceklesiyor Hakimlerin ve savcilarin iktidarin arzusu dogrultusunda sevk ve idaresi nasil mümkün oluyor Günümüzde Hakimler Savcilar Kurulu, yargi üstündeki mutlak güc pozisyonunu, hakimler üzerindeki otoritesini hangi araclarla tesis ediyor Türkiyedeki yarginin gercek anlamda anlasilmasi icin tüm bu sorularin ve fazlasinin cevaplanmasi gerekiyor. Uzun süredir yargi pratiginin icinde olan, hukuka sosyolojik, tarihsel ve felsefi bir bakis acisiyla yaklasan Muzaffer Sakar, Osmanlidan Cumhuriyete aktarilan ve günümüze uzanan sürecte hakimlik meslegini yolcugunu etrafli bicimde ele alarak bu sorularin pesine düsüyor. Osmanlida kadilik, Cumhuriyet dönemindeyse hakimlik teskilatinin insasina ve yürütülüs bicimine iliskin tarihsel bilgilere, mevzuata ve uygulamalara deginerek yarginin öteden beri süregelen bürokratik niteliklerini ortaya koyan Kadidan Hakime, hukuktan ziyade devlete; adaletten ziyade bürokrasiye göre hizalanan yarginin seyrini gözler önüne seriyor. ... karar verme sürecinin hakim ve norm arasinda yasanan bir sürec olmadigini, hakimin ne yasanin dili ne de gercek kanun koyucu olarak nitelenecegini anlayacaktim. Hakim, ne hukuk normuna anlam kazandiran, ne de hukukun ne olmasi gerektigini söyleyen kisiydi. Hakim, hukuk normunu uygulamakla, hatta daha basitiyle dava dosyasini sonuclandirmak icin gerekli prosedürleri ve ilgili evraklari tamamlamakla yükümlüydü . Sadece norm degil, aslinda hüküm de hakim icin verili unsurlardan biriydi.