11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
6 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Güc ve Zaman Büyük Strateji ve Cumhuriyetin Ikinci Yüzyili, Türkiyenin görüldügünden de daha zengin imkanlara ve parlak istikbale sahip bir ülke oldugunu, Cumhuriyetin ikinciyüzyilina adim attigimiz 2023 yilinda bulundugumuz esigin derin ve cok katmanli anlamlarini veicerdigi tarih firsatlari ortaya koymaktadir. Cercevesi degismis olsa da ayni jeo-stratejik alandaöne cikan Osmanli Imparatorlugu ve Türkiye Cumhuriyetinin dis siyasetlerini dinamik birtarihsel okuma disiplini icinde ele alarak, bugün varilan noktanin Türkiye icin oldugu kadarküresel planda da hangi nedenlerle olaganüstü bir…mehr

Produktbeschreibung
Güc ve Zaman Büyük Strateji ve Cumhuriyetin Ikinci Yüzyili, Türkiyenin görüldügünden de daha zengin imkanlara ve parlak istikbale sahip bir ülke oldugunu, Cumhuriyetin ikinciyüzyilina adim attigimiz 2023 yilinda bulundugumuz esigin derin ve cok katmanli anlamlarini veicerdigi tarih firsatlari ortaya koymaktadir. Cercevesi degismis olsa da ayni jeo-stratejik alandaöne cikan Osmanli Imparatorlugu ve Türkiye Cumhuriyetinin dis siyasetlerini dinamik birtarihsel okuma disiplini icinde ele alarak, bugün varilan noktanin Türkiye icin oldugu kadarküresel planda da hangi nedenlerle olaganüstü bir nitelik tasidigini izah etmektedir. Cumhuriyetin dayandigi esaslarin dogrulugu son yüzyilda bölgede ve dünyada meydana gelengelismelerle de gözler önüne serilmistir. Bu cercevede, Türkiyenin en güclü siyasi atardamariolan Osmanli-Türk Reform gelenegi ve mücadelesinin büyük degerini tüm boyutlariyla tekrarkavramasi gerektigini vurgulayan bu calisma, Türkiyenin kendisini bir Bölgesel Güc olarakgörmek yerine, bundan cok daha kiymetli ve cok daha genis acilimlar sunan Orta Gückategorisinde degerlendirmeye baslamasi zamaninin geldigini, bu yöne sapmamasi halindeBüyük Strateji de uygulayamayacagi görüsünü savunmaktadir. Diger taraftan, Orta Doguyayönelik olarak reelpolitigin disina düsen bir politikanin israrla sürdürülmesi, aslinda TürkiyeninBati ve Avrupayla iliskilerini daha ileri götürmekten baska rasyonel bir yol bulamayacagihususlarini göz ardi etmekte ve bu meyanda Avrasyaci olarak bilinen yaklasimlarin icerdigiceliski ve tutarsizliklari da sergilemektedir. Büyük tarih okumasi anlayisindan hareketle, Osmanlilarin Habsburg Imparatorluguylasavaslarini 1699 tarihi sonrasinda da devam ettirmis olmasinin yani sira, 1768-1774 Rus Savasive sonrasinda vuku bulan gelismelerin iki esasli kirilma noktasi ve Türkiye acisindan ana stratejik hatalari teskil ettigini, bu nedenlerle dünyanin degistigi ve milliyetciligin güc kazandigiNapoleon dönemine büyük dezavantajlarin sahibi olarak girdigi hususunu genis bir perspektiftendegerlendirmeye tabi tutmaktadir.