14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Siyaset ve hukuk felsefeleri ile sosyolojilerinden baska, dil, bilim, din ve tarih felsefelerinden de psikoloji, siyas tarih, iktisat, fizik ve din bilimler gibi disiplinlerden de konuyla ilgili yeterli bilgiler bulunan bu kitapta, Bati modernitesinin sosyo-politik degerleriyle hesaplasilmaktadir. Giriste, adalet kavrami üzerinde antik dönemdeki tartismalara yer verilirken, ilk bölümden itibaren liberalizmin baslangicindan günümüze kadarki gelisimi, Batidaki tepkilerden, öteki ideolojilerden ve tabiat bilimlerindeki teorilerden etkilenmesiyle birlikte konu edilmektedir. Özellikle fizik ve…mehr

Produktbeschreibung
Siyaset ve hukuk felsefeleri ile sosyolojilerinden baska, dil, bilim, din ve tarih felsefelerinden de psikoloji, siyas tarih, iktisat, fizik ve din bilimler gibi disiplinlerden de konuyla ilgili yeterli bilgiler bulunan bu kitapta, Bati modernitesinin sosyo-politik degerleriyle hesaplasilmaktadir. Giriste, adalet kavrami üzerinde antik dönemdeki tartismalara yer verilirken, ilk bölümden itibaren liberalizmin baslangicindan günümüze kadarki gelisimi, Batidaki tepkilerden, öteki ideolojilerden ve tabiat bilimlerindeki teorilerden etkilenmesiyle birlikte konu edilmektedir. Özellikle fizik ve biyolojiden adalet teorileri üretilmis olmasi cok ilginctir. Klasik Liberalizmdeki bireysel hürriyetciligin sadece kapitalist bireyin ekonomideki faaliyetleri icin düsünüldügü, toplumun bir gercek olarak kabullenilmedigi, devlete, demokrasiye ve dine alabildigine müdahale edildigi; Sosyal Liberalizmde ise topluma, devlete ve Hristiyanliga daha olumlu bakildigi, hatta sisteme Hristiyan ahlaki katmak istendigi fakat genellikle Islamiyete muhalif olundugu, buna karsilik incelemis olanlarca farklilarin birlikte yasamasina yegane örnegin Islam devletlerinden verildigi gösterilmektedir. Bu yüzden Hristiyanlikla Islamiyetin adalet anlayislari da karsilastirilmaktadir. Yazar, bütün bunlari yaparken, ideolojilerden kiminin devlete kiminin bireye kiminin bir sinifa kiminin bir topluma üstünlük verdigi icin adil bir denge tutturamadigini gösterip, felsef gerekceleriyle birlikte bircok önemli teklifte de bulunmaktadir.