15,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Bilimsel sosyalizm ögretisinin temellerini atan Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist Manifestoyu yazdiklarinda Avrupada bir hayalet dolasiyordu... Üretim iliskilerinin kökten degisimine paralel yasanan toplumsal dönüsümler ve kabaran tepki dalgasinin birlesik bir Avrupa devrimiyle taclanacagini öngörmüslerdi. Ancak tarihin tekerlegi beklenildigi gibi dönmedi Devrim, Ekim 1917de Rusyada gerceklesti ve proletarya, nüfusun ezici cogunlugunu köylülerin olusturdugu geri kalmis bir tarim ülkesinde iktidari ele gecirdi. Yollarini el yordamiyla acmak zorunda kalan Rus komünistleri, son derece cetin…mehr

Produktbeschreibung
Bilimsel sosyalizm ögretisinin temellerini atan Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist Manifestoyu yazdiklarinda Avrupada bir hayalet dolasiyordu... Üretim iliskilerinin kökten degisimine paralel yasanan toplumsal dönüsümler ve kabaran tepki dalgasinin birlesik bir Avrupa devrimiyle taclanacagini öngörmüslerdi. Ancak tarihin tekerlegi beklenildigi gibi dönmedi Devrim, Ekim 1917de Rusyada gerceklesti ve proletarya, nüfusun ezici cogunlugunu köylülerin olusturdugu geri kalmis bir tarim ülkesinde iktidari ele gecirdi. Yollarini el yordamiyla acmak zorunda kalan Rus komünistleri, son derece cetin gecen yillarin ardindan, ufukta bir Avrupa devriminin görünmedigine kanaat getirdikleri 1925 sonrasinda, tek ülkede sosyalizmi insaya yöneldiler. Bu adim, Marksist harekette yüz yili askin bir süredir devam eden keskin bir saflasmayi da beraberinde getirdi. Baslangicta Bolsevik Parti icinde iktidar savasimi veren kanatlar arasinda yasanan tartisma, cok gecmeden hem ideolojik mücadele sinirlarini asti hem de enternasyonal bir nitelik kazanarak düsman kamplar üretti. 1936 ve 1956 gibi kritik dönemeclerden gecerek 1989da cöken SSCB deneyimi ve onun degerlendirilmesi, dünde kalan ya da kalmasi gereken bir olgu degildir; aksine, zihinlerde sosyalizmle özdeslesen ve nihayetinde yikilan bir tahayyülü temsil etmesi bakimindan bugün hala günceldir. Kapitalizmin insanligin ve doganin üzerinden tüm yikiciligiyla gectigi, dahasi tarihsel sinirlarina dayandigi bu kesitte dahi sosyalizmin ve sinifsiz bir dünya düsü olarak komünizmin bir alternatif olarak görülmemesi, arkaik, bürokratik ve denetimden ibaret bir sistem anistirmasinin ötesine gecememesi baglaminda da günceldir. H. Selim Acan, Sovyet deneyimini kaliplasmis ve ezberlenmis hatta servis edilen bilgiler isiginda degil, kuskusuz tarafgir ancak nesnel bir degerlendirmeye tabi tutuyor. Bugün bütün sonuclariyla degerlendirme ve elestirebilme konforuna sahip oldugumuz, gurur veren basarilar kadar utanc tablolarini da iceren bir tarihi, bir gelecek projeksiyonuna dönüstürüyor.