9,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Siyas suikast, ya bir sahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Baskani John F. Kennedy, sahsa yönelik bir suikasta ugramis ve onun yerine farkli bir isim baskanlik koltuguna oturmustur. Burada ele gecirmek istediginiz makam icin size engel olan, o makami sizin menfaatiniz icin kullanmayan bir adam vardi, ortadan kaldirdiniz. Muhsin Yazicioglu, sahsina veya makamina yönelik bir suikast degil; bir ekiple birlikte icinde yer aldigi projeye kast edilen suikasta ugramistir. Kimse, Muhsin Yazicioglunu öldürmek isteyenlerin, Büyük Birlik Partisi Genel Baskanlik…mehr

Produktbeschreibung
Siyas suikast, ya bir sahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Baskani John F. Kennedy, sahsa yönelik bir suikasta ugramis ve onun yerine farkli bir isim baskanlik koltuguna oturmustur. Burada ele gecirmek istediginiz makam icin size engel olan, o makami sizin menfaatiniz icin kullanmayan bir adam vardi, ortadan kaldirdiniz. Muhsin Yazicioglu, sahsina veya makamina yönelik bir suikast degil; bir ekiple birlikte icinde yer aldigi projeye kast edilen suikasta ugramistir. Kimse, Muhsin Yazicioglunu öldürmek isteyenlerin, Büyük Birlik Partisi Genel Baskanlik makamini ele gecirmek istedigini iddia edemez veya onlarin siyas cikarlarina Yazicioglunun tek basina engel oldugunu söyleyemez. Bu suikast, devlet-i ebed müddet fikrine bagli bir ekibe ve o ekibin projesine kast eden cok daha derin, cok daha karmasik bir okuma gerektiriyor. Iste simdi biz bu projeyi detaylandiralim... Muhsin Yazicioglu suikasti, 1 Mart Tezkeresi sonrasi Türkiye siyasetini dogru okumadan anlasilamaz. Biz, devlet olarak dogal sinirlarimizi 1912 yilindaki haritamizi göstererek ifade ediyorsak Musul, Kerkük konusunda elbette bazi iddialarimiz var demektir. Muhsin Baskan, Türkiyeyi Türkiye Cumhuriyeti diye degil, Gök-Türk, Selcuklu, Osmanli gibi bir Devlet-i Aliyye felsefesiyle tanimlayan biriydi. 1 Mart Tezkeresinin öncesinde devlet kurumlarimizda ortaya cikan bu mill refleks, Türk ordusunun olasi bir Irak Federasyonu ihtimalinde sinirin ötesine gecmesinin gerektigini savunuyor ve buna hazirlik yapiyordu. Nitekim, tezkereden hemen sonra cuval hadisesi, Türk askerine Seni Irakta istemiyoruz mesaji veriyordu. Biz bu mesaji kabul etmedik ve iste bu yüzden, Daglica Baskini, Aktütün Saldirisi gibi adeta bir savas haliyle muhatap kilindik. 1993te 33 Erin öldürülmesi hadisesi ne ise Daglica ve Aktütün de ayni projeye karsi atilmis adimlardi. Zaten, 1993te Turgut Özali, Esref Bitlisi, Adnan Kahveciyi bu proje sebebiyle kaybettik. Su asla unutulmasin devlet, intikamini alabildigi sürece devlettir ve Türk devleti de elbet bir gün Baskanin intikamini alacaktir. -Muhsin Yazicioglu vefatindan önce 33 askerimizin öldürülmesi olayiyla ilgili hangi calismalari ve görüsmeleri yapti Bu olayi arastirarak nasil bir yere varmak istiyordu -Daglica Baskinini ilk haber alan ve Cumhurbaskanina telefon ederek haber veren Yazicioglu, bu baskindan sonra askerlerle hangi konulari tartisti -Daglica Baskininin bilinmeyenleri ve istihbarat raporlari... -Devlet Denetleme Kurulu raporunda ortaya cikan skandallar ve süpheler...