Sekülerlesme Kurami Baglaminda Ibn Haldun ve Bilim Anlayisi
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
13,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
7 °P sammeln!
Cagdas toplumlarin sosyal ve kültürel hayatinin temel niteliklerinden biri de kuskusuz seküler düsünce, yapilanma ve yasam tarzina sahip olmalaridir. Uzun bir tarihi gecmise sahip olmasina karsin sekülerlesme olgusu son birkac yüzyilin en önemli degiskenlerinden biri haline gelmistir. Modern sekülerlesme süreci baslangicta, Avrupa ve ABDde ortaya cikmis ve yayilmissa da bu olgu, tarihsel sürec icerisinde her toplumun kendi dinamikleri ve küresellesmenin etkisiyle diger dünya toplumlarinda da yasanmaktadir. Türkiyede sekülerlesme, özellikle son yillarda, etkisini hayatin bircok ...
Cagdas toplumlarin sosyal ve kültürel hayatinin temel niteliklerinden biri de kuskusuz seküler düsünce, yapilanma ve yasam tarzina sahip olmalaridir. Uzun bir tarihi gecmise sahip olmasina karsin sekülerlesme olgusu son birkac yüzyilin en önemli degiskenlerinden biri haline gelmistir. Modern sekülerlesme süreci baslangicta, Avrupa ve ABDde ortaya cikmis ve yayilmissa da bu olgu, tarihsel sürec icerisinde her toplumun kendi dinamikleri ve küresellesmenin etkisiyle diger dünya toplumlarinda da yasanmaktadir. Türkiyede sekülerlesme, özellikle son yillarda, etkisini hayatin bircok alaninda güclü bir sekilde hissettirmektedir. Ülkemizin de sekülerlesmeye baslamasiyla birlikte bu olgu Türkiyeyi de ciddi anlamda ilgilendirmeye baslamistir. Bu yüzden sekülerlesme olgusu ve dinamikleriyle toplum olarak yüzlesilmesi kacinilmaz görünmektedir. Batinin sekülerlesme modeli Tanriya yer vermeyen sekülerist ve pozitivist bir nitelik tasimaktadir. Buna tepki olarak yeni paradigma arayislarinin gündeme gelmesi de gecikmemistir. Ancak her ne kadar postseküler düsünürler buna karsi ciksalar da önerdikleri model, mevcut durumu daha da karmasik hale getirmekten öteye gidememistir. Örnegin buradaki modern sekülerlesme süreci öncelikle kilisenin hakikat tekeli iddiasini daha sonra da tüm dinsel hakikat iddialarini yikarak gelisirken postsekülerlesme süreci ise tüm hakikat iddialarina; dolayisiyla bilimin de hakikat iddiasina karsi cikmistir. Böylece gelinen noktada Batinin bilim paradigmasi bir cikmaz ve krize dogru evrilmistir. Ibn Haldun, metafizigi dislayan ya da metafizige kayitsiz kalan Batinin sekülerlesme modeline karsilik, bilimsel yöntem ve yaklasimi da iceren yeni bir sekülerlesme modelini icinde barindirir gibidir. Ibn Haldunun bilim anlayisina yakindan bakildiginda onda olgularin pozitif bir kavranisi bulunmakla birlikte bilimsel ilke ve kurallara ilahi bir unsur eklemesi, onu egemen klasik sekülerlesme modelinden ayirmaktadir. Dolayisiyla Müslüman bir düsünür olarak Ibn Haldun, ortaya koydugu bilim anlayisi ve bu anlayisa bagli kalarak yürüttügü bilimsel faaliyetleriyle, cagdas toplumlara alternatif bir sekülerlesme modeli sunabilecegi düsünülmektedir.
