
Cin ve Marksizm
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
13,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
7 °P sammeln!
1949da Mao Zedongun önderligindeki Cin Komünist Partisi dünyanin en kalabalik ülkesine egemen oldu. Bu, Marksizmin Ekim Devriminden sonra dünya ölcegindeki en büyük basarisiydi. Sovyetler Birliginin yikildigi ve sosyalizmin artik gerceklesmesi olanaksiz bir hayal olduguna iliskin görüslerin yayildigi yillarda Cin, bu kez, dünya tarihinde emsali görülmemis bir deneyime giristi; kisa sürede olaganüstü bir ekonomik basariya imza atti ve yüz milyonlarca kisiyi yoksulluktan kurtardi. Cinin bugün dünya ekonomisinin lokomotifi oldugu genel kabul görüyor. Cinde Marksist oldugu idd...
1949da Mao Zedongun önderligindeki Cin Komünist Partisi dünyanin en kalabalik ülkesine egemen oldu. Bu, Marksizmin Ekim Devriminden sonra dünya ölcegindeki en büyük basarisiydi. Sovyetler Birliginin yikildigi ve sosyalizmin artik gerceklesmesi olanaksiz bir hayal olduguna iliskin görüslerin yayildigi yillarda Cin, bu kez, dünya tarihinde emsali görülmemis bir deneyime giristi; kisa sürede olaganüstü bir ekonomik basariya imza atti ve yüz milyonlarca kisiyi yoksulluktan kurtardi. Cinin bugün dünya ekonomisinin lokomotifi oldugu genel kabul görüyor. Cinde Marksist oldugu iddiasini israrla sürdüren bir iktidar var. Yeterince geri cekilip bakildiginda, 20. yüzyilin basina degin erisen, cok zengin bir sosyalist gecmisin mirascisi bu ülkenin böyle bir parti tarafindan yönetilmesinin muazzam bir vaka oldugu rahatca görülür. Peki, bu büyük ülke, Cin Komünist Partisinin ileri sürdügü gibi, ilk asamasinda da olsa, hala sosyalist mi ve komünizme dogru ilerliyor mu Elinizdeki kitap, alaninda yetkin kisilerin katkilariyla bu soruyu tartisiyor.