
Akil Isiginda Rasyonel Düsünce - Vahiy
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
10,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
5 °P sammeln!
Tarih boyunca Müslümanlar arasinda Kuranin ve dolayisiyla hakikatin anlasilmasina yönelik iki temel yöntem düsünce, iki ana damar var olagelmistir Biri, hakikatin ancak rivayetler yoluyla anlasilabilecegini savunurken, digeri de hakikatin ancak aklin faal hale gelmesiyle anlasilabilecegini savunmaktadir. Eski tabirle, birinin adi ehl-i rey özgür düsünen, digerinin adi da ehl-i rivayettir. rivayete bagli kalan Müslümanlar arasinda akli ve felsefeyi merkeze alanlar ile rivayeti merkeze alan akil karsiti gelenekselciler arasinda ilk tartisma kader konusunda basladi. Basini Mutezilenin...
Tarih boyunca Müslümanlar arasinda Kuranin ve dolayisiyla hakikatin anlasilmasina yönelik iki temel yöntem düsünce, iki ana damar var olagelmistir Biri, hakikatin ancak rivayetler yoluyla anlasilabilecegini savunurken, digeri de hakikatin ancak aklin faal hale gelmesiyle anlasilabilecegini savunmaktadir. Eski tabirle, birinin adi ehl-i rey özgür düsünen, digerinin adi da ehl-i rivayettir. rivayete bagli kalan Müslümanlar arasinda akli ve felsefeyi merkeze alanlar ile rivayeti merkeze alan akil karsiti gelenekselciler arasinda ilk tartisma kader konusunda basladi. Basini Mutezilenin cektigi akilcilara göre, Allahin, kullari hakkinda önceden tayin ettigi degismez bir kader mevcut degildir. Insanlar, fiillerinde özgürdür ve bu özgürlük cercevesinde ancak sorumlu olacaklardir. Akil karsiti rivayetciler de insanin kadercebir altinda bulundugunu, fiillerinde hür görünse de aslinda mecbur birakildigini ve fiillerinin meydana gelisinde, gücünün hicbir etkisi olmadigini savunmaktadirlar. Fazlurrahmanin dedigi gibi, 10. Halife Mütevekkilden itibaren dogal nesnellik, akil, hikmet ve felsefe inkar edilerek yerine kalp ilmi, kesif, ilham, rüya ve keramet gibi bir takim metafizik terimler icat edildi. Ayetler bu terimler araciligi ile egilip büküldü. Eger Müslüman dünyasinda Hanbeli, Esari ve Selefi paradigmanin yerine, Ebu Hanife ve Maturidi paradigmasi; Gazalinin paradigmasi yerine Ibni Rüsdün paradigmasi fikirleri ve metodu kabul görseydi, Müslüman akli mühürlenmeyecekti ve bugün Müslüman dünya bambaska bir yerde olacakti.