
Taksimden Galatasaraya
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
10,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
5 °P sammeln!
Sermet Muhtar Alusun Amcabey ve Aydabirdeki yazilari Taksimden Galatasaraya adiyla ilk defa bir araya getiriliyor. Amcabeyde Dünden, Bugünden basligi altinda Cemal Nadir Gülerin kendisine eslik ettigi yazilar da bütünlük saglanmasi amaciyla bu kitapta okura sunuluyor. Bunlarin yaninda müstakil yazilar biciminde degerlendirebilecegimiz Eski Zamparalar, Eski Yalilar, Kagithane ve kitaba adini veren Taksimden Galatasaraya yazilari eski Istanbul hatiralariyla örülü bir cerceve ciziyor. Kitabin son bölümündeki kisa hikayelerde de mizah ve güldürü öne cikiyor. Taksimden Galatasaraya...
Sermet Muhtar Alusun Amcabey ve Aydabirdeki yazilari Taksimden Galatasaraya adiyla ilk defa bir araya getiriliyor. Amcabeyde Dünden, Bugünden basligi altinda Cemal Nadir Gülerin kendisine eslik ettigi yazilar da bütünlük saglanmasi amaciyla bu kitapta okura sunuluyor. Bunlarin yaninda müstakil yazilar biciminde degerlendirebilecegimiz Eski Zamparalar, Eski Yalilar, Kagithane ve kitaba adini veren Taksimden Galatasaraya yazilari eski Istanbul hatiralariyla örülü bir cerceve ciziyor. Kitabin son bölümündeki kisa hikayelerde de mizah ve güldürü öne cikiyor. Taksimden Galatasaraya kitabinda yayimlanan yazilar 1930larin ortasindan 1940larin ortasina bir sürece yayilir. Bunlar Alusun artik hem Istanbul yazilarinda hem de edeb kimliginde kemale erdiginin isaretleridir. Bu eserlerin tamaminda eski Istanbulun gölgesi hakimdir. Alus, gecmis zamanlarin Istanbulunu ve insanlarini anlatmak icin edebiyatin türleri arasinda bir salincak kurmus gibidir. Cocuklugunun, genclik heyecanlarinin yansimalarini karanliga terk etmemek arzusu onu daima tahrik eder. Bundan olsa gerek okuduklarimizin ne kadari gercek ne kadari kurgu anlamakta zorlaniriz. Burada soluksuz bir cümbüsün inip cikan nagmeleri, bazen gürültüsü arasinda ihtisamli bir dil zevkine, biraz daha üzerinde durulsa orijinal bir roman kahramanina dönecek tiplerin ayrinti sarhosu bir üslupla anlatilan dünyalarina yol aliriz. Sermet Muhtar Alus icin bir mirasyediydi demekten imtina etmiyoruz. Kitabin basinda kisa biyografisini verdigimiz Alus, düzenli bir iste hicbir zaman calismamistir. Babasinin nüfuzuyla bir ara Asker Müzede görünür. Hepsi o. Yazdiklarini okurken bütün hikayelerinde, yazilarinda kahramanin kendisi oldugunu anliyoruz. Yüksek Kaldirimdan Tünele cikarken bugün enstrüman magazalarinin oldugu sokakta, bir dükkanda calisan Rum kizlarina asik genc, Sermet Muhtardan baskasi degildir. Karaköyün balozlari, Mamanin, Fenerbahcenin mesireleri onundur. Ancak bu tatli hikaye belli ki yas ilerledikce, eldeki sermaye tükendikce Alusa yeni bir düzen dayatmistir. Para kazanacak, gecinecek, Beyoglundaki dairesinde iyi ya da kötü bir hayat sürecektir. Yazdiklarindan Arapca, Farsca, Italyanca ve Fransizca bilgisinin son derece ileri seviyede oldugu görülür. Rumca ve Ermeniceden de behredardi elbette ancak onlari ögretecek, okutacak bir iklim artik Istanbulda yoktu. Iyi bildigi dilleri bir derse cevirip para kazanmayi düsündü mü bilmiyoruz. Hayatini az cok bir zemine oturtabildigimiz Alusun bir ögretmen disiplinine girebilecegi de mümkün görünmüyor. Yasamak icin bildigi en iyi isi yapacakti. O da Istanbulu yazmakti. Taksimden Galatasaraya, bu büyüleyici, cezbedici, muazzam dünyanin kapilarini aralayan bir kitap olarak yayimlaniyor.